Bu Blogda Ara

27 Eylül 2010 Pazartesi

GUERLAIN KLASİKLERİ


Geçtiğimiz hafta, Altuğ Parfümeri'de geçirdiğim zaman içinde harika bir hazine buldum. Altuğ Parfümeri, Guerlain klasiklerini çok şık kofreler halinde biz parfümseverlerin ayağına getirmiş. Bize de gidip bu harika parfümleri denemek ve koleksiyonumuza dahil etmek düşmüş.

L'Heure Bleue, Mitsouko, Jicky gibi ikonik parfümlerin yanısıra, Jardins de Bagatelle, Champs Elysees gibi parfümlerin de kofrelerini bulabilirseniz. Almayı düşünmüyor bile olsanız, bu klasikleşmiş kokuları tanımanız için bir fırsat..



24 Eylül 2010 Cuma

THIERRY MUGLER/ WOMANITY




YIL: 2010

KOKU AİLESİ: Belli bir kategoriye sokmak zor Meyveli/odunsu diyelim.

NOTALAR: İncir ve Havyar açıklanmış iki nota.

BURUN: Fabrice Pellegrin yönetiminde bir parfümör takımı tarafından moleküler ayrıştırma tekniği  kullanılarak yaratılmıştır.

Uzun bir bekleyiş sonrasında, geçtiğimiz gün Altuğ Parfümeri vitrininde karşılaştık Womanity ile, 16 Eylül'de mağazalarda olacak dediler. Biraz gecikme ve beklemeler sonucunda dün biraraya geldik Womanity ile.

İlkönce biraz Thierry Mugler hakkında yazmak istiyorum.

Thierry Mugler kimdir? Thierry Mugler, az ama öz iş sözünün hakkını veren nadir insanlardandır. Yapmış olduğu her işi insanların kafalarına kazımıştır. Moda işini bırakıp, parfüm işine yönelmesi, isim haklarını Clarins'e satması vs. yüzünden pek çok acımasız ve bence haksız eleştiriye maruz kalmıştır Mösyö Mugler. Mugler'in tasarımları yaratıcılık anlamında fazlasıyla başarılı olsa da, giyilebilirlik açısından oldukça düşük bir profil sergilediği ve sonuç olarak modaevi kaldıramayacak büyüklükte borçlar içine girdiği için, moda arenasından, ticari anlamda, yenik bir şekilde ayrılmıştır. Sonraki yıllarda, Mugler yaratıcılığından başka alanlarda faydalanmaya başlamış, fotoğrafçılık, prodüksiyon, kostüm tasarımı, yönetmenlik işleri yapmıştır. 2002'de ünlü Cirque du Soleil ile yaptığı ortak gösterisi "Zumanity" Las Vegas'ta uzun yıllar sergilenmiş, en son 2009'da, Beyonce'nin dünya turnesinin her yönüyle tasarımını üstlenmiştir.


Thierry Mugler, flankerları saymazsak,topu topu 2 parfüm çıkarmıştır. Angel, çıktığı dönemde bir devrim yaratmış, hala en fazla ilham alınan ve taklit edilen parfüm olarak parfümeri tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Alien da en az Angel kadar fazla bir hayran kitlesini arkasına almış, güçlü kokusuyla, sıradışı şişe tasarımıyla parfümerilerin en şık ve farkedilen parfümü olarak yerini almıştır. Ve Angel'ın erkek versiyornu A*Men, yine bir sev yada nefret et parfümü.

Kesin olan birşey varsa o da, bu parfümlerin ortak noktası olan güçlü silajları, şeker dozunun aşırılığı.

Thierry Mugler'in yeni parfümünü ilk duyduğumda da aynı noktaların yine üzeri çizilerek önümüze geleceğinden emimdim. Notalar açıklandığında ise merak ve beklentim daha da arttı. İncir ve Havyar. İncir, birçok niş parfümde aşina olduğumuz bir içerik, bildiğim kadarıyla anaakım parfümlerden sadece Marc Jacobs Men, incir notası içeriyor. Havyar ise, daha önce hiçbir parfümde kullanılmamış. Nasıl kokabileceği ile ilgili kozmetik alanında tek referansım La Prairie'nin havyarlı kremleri. Kafamda canlandırdığım, niş parfümlerin sıradışılığına yakın, yine olay yaratacak bir parfüm, ya da iki büyük başarı sonrasında büyük bir hayalkırıklığı.

Maalesef iki düşüncem de doğru çıkmadı. Turunçgil açılışlı Womanity, oldukça tanıdık gelen ancak ne olduğunu henüz bulamadığım o üst notasıyla, evet yine şekerli ve yüksek sesli bir koku. Ben incir ve havyarı bulmaya odaklandığım için belki de bütünü kaçırıyorum. İnciri daha çok meyve tadında algılayabiliyorum, daha önce koklamış olduğum parfümlerdeki yeşil notalar burada yok. Çok tuhaf çünkü birkaç yerde, buradaki incirin yeşil notalarla bezeli olduğunu duymuştum. Birkaç saat içinde yavaşça o tanıtımlardaki marin kokusunu hissedebiliyorsunuz, sanırım havyar akoru burada devreye giriyor. Ancak çok da net algılanmıyor. Benim en hoşuma giden bölüm, son bölüm oluyor. Sesler yavaşlıyor, yumuşuyor, tuzlu bir okyanus kokusuyla başbaşa kalıyorsunuz.

Bana göre, Womanity'nin getirmiş olduğu tek yenilik, havyarın bir parfümde koku içeriği olarak ilk kez kullanılması. Bunun dışında, Angel ve Alien'a göre daha rahat bir kullanımı olan, ve en az iki kızkardeşi gibi hayranları olacak, ticari anlamda başarılı bir parfüm olmaktan öteye gidemiyor Womanity.

Aylar öncesinden, sıradışı kadınların hikayelerini paylaşacakları, seslerini duyurabilecekleri bir site WOMANITY ile sıkı kampanya başladı. Günümüzün en güçlü iletişim aracı ,sosyal medyayı çok iyi kullanan Mugler'in kendi sitesine de mutlaka bir göz atmanızı tavsiye ediyorum.



Bu arada benim Thierry Mugler parfümlerinde favorim Alien..



Womanity'yi deneyenlerin yorumlarını merakla bekliyorum.